Yangından sonra derilerini silen ya da yıkayan itfaiyecilerin kanserojen maddelerden ne ölçüde uzaklaştığı bir araştırmaya konu oldu.
İtfaiyeciler kanserojen (kanser yapan) ve mutajen (genlerde değişiklik yapan) yanma ürünlerine maruz kalmaktadır. Bu tür yanma ürünleri arasında polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH‘lar) da vardır.
Yangın dumanına maruz kaldıktan sonra, itfaiyecilerin, derilerini ıslak mendil ile silmesinin ya da su ve sabun ile temizlemesinin PAH gibi maddelere maruz kalmayı azalttığı iddia edilmektedir.
Bilimsel bir çalışma, canlı yangın eğitimi senaryolarına katılan itfaiyecilerin PAH maruziyetlerini azaltmak için bu deri temizliği yöntemlerini değerlendirdi. Çalışma Kanada‘dan 5 bilim insanı (Jennifer L. A. Keir, Tracy L. Kirkham, Rocio Aranda-Rodriguez, Paul A. White, Jules M. Blais) tarafından gerçekleştirildi.
Çalışmaya 88 itfaiyeci dahil edildi. Bu kişiler rastgele bir biçimde “müdahale” ya da “kontrol” gruplarına atandı. Müdahale grubu ticari ıslak mendillerin iki tipiyle ya da su ve sabun ile derilerini temizleyenler, kontrol grubu ise herhangi bir deri temizleme uygulaması yapmayanlardı.
Yangın söndürme öncesinde kullanılmamış mendillerde, yangın sırasında kişisel yangın havasında ve yangın söndürme sonrasında derinin temizlendiği mendillerde PAH ölçümü yapıldı. Yangın söndürme öncesi ve sonrasında ise itfaiyecilerin idrarlarında PAH metabolitleri (yan ürünleri) ölçüldü.
Yangın söndürme sırasında havada, söndürme sonrasında ise itfaiyecilerin derilerinde PAH’lar arttı.
Araştırma sonucunda derideki PAH’ları önemli miktarda uzaklaştıran tek temizleme yönteminin su ve sabun ile yıkamak olduğu görüldü.
Bununla birlikte, derilerini su ve sabun ile yıkayanlar ile derilerini herhangi bir şekilde temizlemeyen itfaiyecilerin idrarındaki PAH değerleri arasında anlamlı bir fark yoktu.
Araştırmacılar sonuçlarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundular:
“Bu veriler, sahada, PAH’ları itfaiyecilerin derisinden uzaklaştırmaya yönelik girişimlere rağmen, incelenen müdahalelerin PAH’ların vücuda giren miktarını azaltmadığını göstermektedir. Gelecekteki çalışmalar, kişisel koruyucu donanımları geliştirmek gibi diğer yöntemleri kullanarak ilk maruz kalmanın önlenmesini araştırmalıdır.“