Geçen hafta, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) “Kültür Sanatta Katılımcı Yaklaşımlar” raporunu açıkladı.
Aynı günün akşamında “tiyatro aracılığıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği farkındalığını geliştirmeyi amaçlayan” bir tiyatro oyununa davetliydim.
İstanbul’un akşam trafiğinde tiyatro salonuna ulaşmaya çalışırken aklımdan raporun verileri geçiyordu.
İKSV raporunun sonuçları dehşet vericiydi!
Türkiye’de insanların yüzde 70’i, yani 10 kişiden 7’si son bir yıl içinde, ücretli ya da ücretsiz, herhangi bir kültür-sanat etkinliğine katılmamıştı.
Katılanlar ise, asıl olarak, AB diye tarif edilen üst gelir grubundan, eğitim seviyesi yüksek ve 18-24 yaş arasındaki gençlerden oluşmaktaydı.
İKSV raporu, bir bilgi ve kıyas olsun diye, İPSOS’un 2016’da Türkiye’deki 34 ilden 13.799 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını içeren Türkiye’yi Anlama Kılavuzu’nun verilerini de paylaşmıştı.
İPSOS araştırmasına göre, toplumun yüzde 49’u hiçbir zaman sinemaya gitmiyor; yüzde 39’u hiç kitap okumuyor; yüzde 66’sı konser, tiyatro ya da opera gibi herhangi bir etkinliğe katılmamış; yüzde 81’i hiçbir enstrüman çalmıyor; yüzde 57’si video, VCD, DVD ya da internet üzerinden film veya dizi izlemiyor; yüzde 47’si hiç dergi okumuyor; yüzde 86’sı hiçbir hobi kursuna gitmemiş. En sık yapılan aktivite ise yüzde 85’le televizyon izlemek.
Oyunun oynanacağı kültür-sanat merkezine ulaşıp koltuğuma oturduğumda “acaba hiçbir kültür ve sanat etkinliğine gidemeyen yüzde 70 için hazırlanmış, gidilemeyecek yeni bir oyun mu” diye aklımdan geçiyordu. Ancak, projeyle ilgili açıklamaları dinleyip, projeyi izleyince durumun sandığımdan farklı olduğunu anladım.
Tez Medikal için Ekol Drama tarafından hayata geçirilen proje 3 ayak üzerinden kurgulanmıştı. Birincisi, tiyatroyu yaratıcı drama şeklinde, eğlenceli bir eğitim aracı olarak kullanmak. İkincisi, eğitimin konusunu hizmet verilen bir işyerinde ısrarla yapılan iş sağlığı ve güvenliği hatalarından seçmek ve çıkan ürünü orada sergilemek. Üçüncüsü, çalışanların, çalışma alanında doğabilecek “kriz” anlarında ve “ramak kala” durumlarında çözümü daha kolaylıkla bulmalarını sağlamak.
Oyun yaklaşık 1 saat sürdü. Birinci perdesi yalnızca Ekol Drama ekibinin oynadığı bir tiyatro oyunu olarak geçti. İkinci perdede ise izleyiciler arasından alınan sürpriz bir kişi sahnedeki oyunun bir oyuncusu yapıldı.
Hemen söyleyeyim, projeyi bir fikir olarak çok değerli buldum.
Klasik eğitim yöntemlerinin işçilerde yarattığı ilgisizlik hepimizin malumudur. Şüphesiz, klasik bir eğitim de hem bilgilendirici hem de keyifli olabilir ve olmalıdır da. Ancak gerçek bir bilinç ancak kavramlarla mümkündür. Bu da klasik eğitimleri ister istemez “asık suratlı” yapar.
Bununla birlikte, gündelik yaşamdaki rutine dönüşmüş davranış ve alışkanlık odaklı sorunlarda, tiyatro yoluyla işçiye ulaşan bilgi daha yoğun duygusal tepkileri harekete geçirerek daha etkili olabilir. Bu noktada yaratıcı drama günlük yaşama bir yabancılaşma sağlayarak işçinin sorunu bilince çıkarmasına “tersinden” bir katkı sağlayabilir.
Peki, proje bu katkıları ne kadar hayata geçirebilmiş görünüyor?
Tiyatronun eğitime katkısı özellikle İSG eğitimlerindeki olumlu yansımalarını ben de gözlemledim.
İSG haftasında şirket olarak biz de tiyatro getirtdik
Anketler uçuyordu
Daha sonraki saha gözlemlerinde çalışanlar, konuşurlarken sürekli “tiyatro” dan alıntı yapıyorlardı.
Yani tiyatro ile verilen mesajların daha kalıcı olduğunu bizzat gözlemledim.
Emeği geçenleri kutluyorum diğer kuruluşlarda umarım aynı yolu izleyerek iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşmasına yardımcı olurlar
Risk Yönetimi grubu olarak geçen sene İSG konusunda 10.yıl kutlamaları sırasında bir küçük skeçte biz oynamıştık. Bilen firmalar bu video ve fikri kullanmaya başladılar. Etkinliği tartışılmaz. Daha profesyonel oyunlar ve hatta TV filmleri görmeyi umut ediyoruz.
Yalnız yazının son cümlesinde Tez Medikalin bu işin neresinde olduğunu anlayamadım. Sponsor mu oldular?
İlginç. Yazarken hiç öyle gelmemişti, ancak, Tez Medikal’in konuyla ilgisini anlamadığını bana doğrudan söyleyen ya da soran üçüncü kişi oldunuz. Dinlenmiş kafayla yazıyı yarın bir kez daha, bir de bu gözle okuyacaktım, ama şimdi sizin uyarınız üzerine bu görevi yarına bırakmamaya karar verdim ve okudum. Evet, zihnimde tamam olan şeyi yazıya tam olarak aktaramamışım ve Tez Medikal’in yeri gerçekten de belirsiz kalmış. En kısa zamanda bu ifade eksikliğine tamamlayacağım. İşin özü şudur ki, Tez Medikal bizzat projeyi tasarlayan ve kendi hizmet verdiği işyerlerinde sahneletecek olandır. Ekol Drama ise projenin tiyatro ile ilgili uygulamasını tasarlayıp hayata geçirmektedir. Haklı uyarınız için teşekkür ederim… Bu vesileyle iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri için önemli bir boşluğu dolduran Risk Yönetimi grubuna içten selamlar.
Bu tiyatroyu is yerinde vereceğimiz eğitimlerde izletebilir miyiz? Paylaşım sözkonusu olur mu acaba