Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görülmesinden sonra uluslararası uçuşa gönderilen ve koronavirüsten hayatlarını kaybeden iki pilot için açılan dava dosyası pilotların herhangi bir koruyucu malzeme olmadan çalıştırıldıklarını ortaya çıkardı.
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Türkiye’de görülmesinden sonra 21 Mart 2020 tarihinde Londra ve 23 Mart tarihinde de Milan uçuşunda görevlendirilen Türk Hava Yolları’nda (THY) çalışan pilot M.A.K. ve 11 Mart’ta Singapur ve 16 Mart’ta da Atlanta uçuşlarında görevlendirilen pilot M.S.G.’nin Kovid-19’dan ölümleri hakkında dava açıldı. Dava dilekçesindekiler iki THY pilotunun ölümleri hakkındaki ayrıntıları ortaya çıkardı.
Pilot M.A.K.’nin 28 Mart 2020’de yapılan koronavirüs testi çıktı ve hastalığı Milan uçuşunda kaptığı belirlendi. 6 Nisan’da yoğun bakıma alınan M.A.K., 12 Nisan günü yaşamını yitirdi. Pilot M.S.G.’ye ise, 24 Mart günü ateşlendi ve 26 Mart günü koronavirüs tanısı konuldu. 4 Nisan günü yoğun bakıma alınan M.S.G., 15 Nisan günü hayatını kaybetti.
“KRONİK RAHATSIZLIĞI OLMASINA RAĞMEN UÇUŞA GÖNDERİLDİ”
İki pilotun ölümünün iş kazası olduğunun tespiti için Bakırköy 3. ve 17. iş mahkemelerinde ayrı ayrı dava açıldı. İki pilotun yakınlarının avukatlığını yapan Dr. Sami Narter, M.A.K.’nin ölümüne ilişkin verdiği dava dilekçesinde, özetle şunları belirtti:
“Sorumlu kaptan pilot olan müteveffaya işveren tarafından, kronik rahatsızlığı olmasına ve rahatsızlığının sağlık lisansında belirtilmesine rağmen uluslararası uçuş için planlanmıştır. İşveren tarafından çalışanlara görev verilirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alması gerekmektedir. Koronavirüs bulaşıcı hastalığı nedeni ile risk değerlendirilmesi yaptırılması ve yapılan tespitler konusunda işçilerin eğitilmesi gerekirken, işveren bu konuda herhangi bir çalışma yapmamış, gerekli organizasyon sağlamamıştır.”
KORUYUCU MALZEMELER OLMADAN ÇALIŞTIRILMIŞLAR
“THY tarafından havaalanlarında ve uçaklarda, koronavirüs salgını süresi içerisinde çalışanları koruyucu gerekli önlemler yeterince alınmamıştır. Müteveffanın koruyucu malzemesiz koronavirüs vakalarının zirvede olduğu Avrupa ülkelerine uçuşa gönderilmesi çok önemli bir hatadır.”
“SGK GENELGESİ MEVZUATA AYKIRI”
Narter, M.S.G.’nin ölümüne ilişkin sunduğu dava dilekçesinde ise onun da kronik hastalığı olmasına rağmen görevlendirildiğini belirterek, pilota koruyucu donanım verilmediğini ve onun koronavirüse karşı eğitilmediğini vurguladı. Narter, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun koronavirüsü iş kazası olarak kabul etmeyen 2020/12 sayılı genelgesinin hukuka aykırı olduğuna dikkat çekerek, “5510 (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu) ve 6331 (İş Sağlığı ve Güvenliği Kununu) sayılı kanunda iş kazasına neden olan haller açıkça belirtilmiştir. Anayasa’ya, 5510, 6331 ve 4857 sayılı kanunlara, SGK tarafından düzenlenen diğer genelgelere ve normlar hiyerarşisine aykırı olarak bu şekilde bir genelgenin düzenlenmesi, COVID-19’a bağlı iş kazasına uğrayanın ve iş kazasına uğrayanın desteğinden yoksun kalan kişilerin, kanunlardan kaynaklanan maddi ve manevi haklarına ulaşmasını engellenmesinin istenildiğini ve maddi ve manevi haklarının bu şekilde ihlal edildiğini göstermektedir” dedi.
Narter dava dilekçelerinde her iki pilotun koronavirüsten ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesini istedi.
(Karar)