Klavye ve mouse ergonomisi

Bilindiği gibi ergonomi; insanın fizyolojik, psikolojik, sosyolojik, anatomik ve antropometrik açıdan inceleyen, iş ve çalışma koşularını insana uyumlu hâle getiren disiplinler arası bir bilim dalıdır. Günümüz çalışma koşulları dikkate alındığında gerek özel sektörde gerekse kamu sektöründeki ofis ekosisteminin çalışma koşulları giderek iyileştirildiğini veya iyileştirme talepleri arttığını görülmektedir.

Dijitalleşen dünya ile ortaya çıkan yeni meslekler ve halihazırda var olan mesleklerde yapılan işlerin büyük bir bölümü bilgisayar ve onun bileşenleri olan ekran, kulak üstü kulaklık, kulak içi kulaklık, mikrofon, klavye-mouse (fare) ile iş faaliyetleri yürütülür. Bu araçlarla iş yapan çalışanlarda da artan oranda ofise bağlı sağlık sorunları tespit edilmektedir. Özellikle ergonomik olmayan yerleşimler, yanlış ya da hatalı materyal kullanımı, yanlış oturuş ve hareketler, günümüzde “ofis hastalıkları” gibi yeni tıbbi kavramların oluşmasına neden oluyor. Bu sağlık sorunları göz önüne alındığında çalışanlara uygun bilgisayar, klavye-mouse üretimi, tasarımı ve bu ürünlerin kullanılması önemlidir. Bu bağlamda, ergonomi felsefesi ve konsepti gereği çalışanların daha verimli ve sağlıklı çalışabilmeleri için daha verimli dijital araç gereçler ve bileşenlerle çalışmaları gerekmektedir

Ofis gibi fiziksel mekânlarda, çalışanlar ile uyumlu makine ve teçhizat temin edilirken ergonomik tasarımlara dikkat edilmesiyle sağlıklı bir çalışma alanı oluşturmayı amaçlanır. Böylece ergonomik yönden iyileştirilen çalışma şartları ve çalışanlara özgü ergonomik tasarımlar planlanarak, kişilerin sağlıklı ve yaşanabilir bir ortamda bulunmalarını sağlanır. Böylece, üretimi pozitif yönde etkileyeceği bilinmektedir.

Masa başı iş faaliyeti yürütmek amacıyla, evin bir odasını ayırarak evden çalışma yapmak için kullanılan home office (ev ofisi) olsun yahut işyerindeki ofis veya iş istasyonu olsun, çalışma ortamlarının rahatlığı ve yapılan işe uygunluğu, yapılan işin verimini ve etkinliğini arttırdığı gibi çalışan psikolojisine ve genel sağlığına olumlu etki eder. Ayrıca çalışanda motivasyonu arttıran, bıkkınlık ve yorgunluk hissini azaltan, meslek hastalıkları şikayetlerini ve iş kazalarını azaltan bir etki yaratır. Bunun için hem çalışma ortamına hem de çalışanların hareketlerine yönelik kolay uygulanabilen, pratik bazı ergonomik düzenlemeler yapılması gerekir.

Örneğin, ofiste/Home Office’te/İş istasyonunda takip, gözetim ve düzenleme gerektiren risk yaratan genel bilinen tehlikeler aşağıdaki gibidir:

  • Gün içi, uzun süre hareketsiz ve kısıtlı bir alanda çalışmak,
  • Sürekli veya çoğunlukla oturarak çalışmak,
  • Bilgisayar monitörü veya klavyeye konsantre olarak uzun süreli aynı pozisyonda kalmak,
  • Boyuna sıkıştırarak telefon kullanmak,
  • Yoğun iş stresi, tekdüzelik ve mesleki tatminsizlik sonucu depresyon ve tükenmişlik sendromuna yakalanmak vb.

Bahsi geçen bu tehlikelerin ve risklerin her birine yönelik tek tek düzeltici ve koruyucu düzenlemeler yapılmalıdır. Örnek olarak:

  • Ortam iyi havalanmalı ve aydınlatılmalı.
  • Uzun süre oturmak gerekiyorsa iki saatte bir kalkıp dolaşılmalı.
  • Aynı yerde sürekli ayakta durmaktan kaçınılmalı.
  • Ortam iyi havalanmalı ve aydınlatılmalı vb.

Ofis hastalıkları öncelikle kas ve eklem sistemlerine odaklı problemler yaratabiliyor. Örneğin en çok bildiğimiz, modern iş yaşamının neredeyse elimize yapıştırdığı klavye ve mouse´lar (fare) doğru kullanılmadığı taktirde çalışanların, el ve kol eklemlerinde ciddi hasarlara neden olmaktadır. Bu tür rahatsızlıkları yaratan şey, bu bileşenlerin yanlış kullanımdan ya da çalışanın el-kol ergonomisine uygun olmayan mouse-klavyelerin seçiminde yatıyor.

Bu bağlamda bugünkü yazımızda, özellikle vücudun üst bölümünde devamlı tekrarlanan hareketler yapılması sonucunda omuz, dirsek, el bileği ve el parmaklarını kronik zorlanmaya maruz bırakan ergonomik olmayan iş yeri/iş istasyonu malzemelerinden, klavye ve mouse (fare) ikilisi üzerine odaklanacağız. Genel kabule göre işyerlerine ait 5 temel tehlike grubu vardır. Bunlar:

  • Fiziksel Tehlikeler; Kimyasal Tehlikeler, Biyolojik Tehlikeler; Psikososyal Tehlikeler, Ergonomik Tehlikeler olarak sınıflandırabiliriz.

Yazının devamında, ergonomik tehlikeler başlığı altında olan uygunsuz malzeme kullanımına bağlı ergonomik sorunlar ve çözümleri üzerinde odaklanacağız. Öncelikle, klavye ve mouse (fare) ikilisinin genel ergonomik tehlike ve risklerine göz atalım.

Genel Klavye Risk Faktörleri

Meseleye genel bir soru ile başlamak gerekirse, klavye nedir?
Klavye ya da İngilizce adıyla keyboard, birçok tuşun bir arada yer aldığı ve bilgisayara komut vermek için kullanılan harici donanımdır. Bilgisayarın giriş birimleri arasında fare (mouse) ile birlikte bulunması elzemdir. Üzerinde; harf, rakam, fonksiyon tuşları olmak üzere farklı amaçlarla kullanılan değişik sayıda tuşları bulunmaktadır. Her bir tuş, üzerine basıldığı taktirde bilgisayarın GPU (Graphics Processing Unit) gibi özel bir işlemci birimi tarafından işlenerek gerekli komutu uygulamaktadır.

1) Ulnar Deviasyon

Ulnar deviasyon

Ulnar deviasyon bileğin küçük parmağın (serçe parmak) yönünde, dışa doğru büküldüğünde meydana gelir. Ulnar sapma da denilen bu el hareketi, el bileğinin (avuç aşağıya bakacak şekilde) yatay olarak serçe parmağı istikametine doğru, yani dışa doğru bükülmesiyle meydana gelir. En yaygın ve potansiyel olarak zarar verici klavye duruşlarından biridir. Bu pozisyon, Karpal Tünel Sendromuna ve diğer ciddi tekrarlayan zorlanma yaralanmalarına yol açabilir.

Ulnar sapma, bileğinizdeki kan akışını daraltır, statik (değişken olmayan, durağan) kas gerginliğine ve bilekte karpal tünelden geçen median sinire baskıya neden olur. Klavyeye bağlı Ulnar deviasyon, özellikle geniş omuzlu çalışanlar için çok daha ciddi bir risktir.

2) Üst uzuvlar için klavye-mouse arası uygunsuz dinlenme pozisyonu

Bir klavyenin ergonomik açıdan yazı yazmaya uygun olması için, öncelikle ergonomik bir dinlenme pozisyonu sağlaması gerek. İster oyuncu klavyesi veya ister ofis klavyesi kullanılsın klavye başında dinlenirken, rahat ve konforlu postüre izin veren bir tasarıma sahip olmalı. Kabaca sol el, klavyenin en dış sol kenarı üzerinde dinlenme pozisyonunda konumlandırılırken ve sağ el, mouse üzerinde dinlenme pozisyonunda konumlandırılır. (Yazının ilerleyen bölümünde, klavye boyutuna göre önerilen dinlenme mesafeleri tariflenecek). Her iki dinlenme pozisyonu arasındaki mesafe, iki omuz arası uzunluk mesafesini korumaya olanak veren bir klavye seçilmeli.

Sol el ile klavyenin üzerinde dinlenme pozisyonu, eğer Q klavye ise WASD dinlenme pozisyonu denir.

F klavye ise GUİE dinlenme pozisyonu denir.

Q Klavye (QWERTY mizanpaj) kullanıyorsanız: Kullanılan klavyenin karşısına oturtulduğunda her iki kol öne doğru avuçlar aşağıya bakacak şekilde uzatılır. Her iki kol masaya yavaşça bırakıldığında, sol elin serçe parmağı klavyenin Shift veya Ctrl tuşları üzerine, orta parmak klavyenin W tuşuna denk, yüzük parmağı A tuşuna denk, işaret parmağı D tuşuna ve başparmak boşluk (spacebar) tuşuna denk gelmeli. Sağ elin avuç içi ise mouse üzerine denk gelecek şekilde olmalı. (10 Parmak klavye kullananlar için dinlenme pozisyonu ayrı yazı konusudur)

F Klavye (FGĞIOD mizanpaj) kullanıyorsanız: Kullanılan klavyenin karşısına oturtulduğunda her iki kol öne doğru avuçlar aşağıya bakacak şekilde uzatılır. Her iki kol masaya yavaşça bırakıldığında, sol elin serçe parmağı klavyenin Shift veya Ctrl tuşları üzerine, orta parmak klavyenin G tuşuna denk, yüzük parmağı U tuşuna denk, işaret parmağı E tuşuna, başparmak boşluk (spacebar) tuşuna denk gelmeli. Sağ elin avuç içi ise mouse üzerine denk gelecek şekilde olmalı. (10 Parmak klavye kullananlar için dinlenme pozisyonu ayrı yazı konusudur)

Mouse, klavyenin sağ dış kenarından kabaca 10-15 cm sağına yerleştirilmeli (el ile metalci işaretinde, işaret ve serçe parmakları arası mesafe kadar). Mouse, yeterli kullanım alanı bırakma koşuluyla mümkün olduğunca klavyeye yakın yerleştirilmelidir. Fare (Mouse), klavyeden uzağa doğru yerleştirilirse, zorlu el-kol uzanmalarına neden olur. Omzunuzu ve kolunuzu zorlayabilir veya bileğinizi doğal olmayan bir şekilde bükmenize neden olabilir.

Ellerin birbirine olan dinlenme mesafesi, omuzlar arası mesafeden daha fazla mesafe gerektirmeyen bir klavye boyutu seçilmelidir. Dirsekleri, vücuda yakın tutmaya olanak vermeli. Dirsekler vücuttan ne kadar çok uzaklaşır ise, omuza ve boyun kaslarına binen yük o kadar artacaktır. Genel öneri ise eller, veri girişi için uzun bir süre kullanılmadığında, mouse ve klavye üzerinde uzun süre tutulamamalıdır. Veri girişi yapılmıyorsa, bu süreçte eller klavye ve mouse üzerinde değil, dizler üzerinde dinlendirilmeli.

Aşağıda, tuş sayısına göre yaygın klavye (Q Klavye için: WASD veya F Klavye için: GUİE) dinlenme pozisyonu ve fare dinlenme pozisyonu arasındaki ortalama mesafeler tariflenmiştir. (Sağ el ile kullanımlarda)

Klavyeler, tuş sayısına göre ve boyutlarına göre sınıflandırılabilir.

  • Tam boy (%100) Klavye

En yaygın klavye boyudur. Tam boy klavye, tuş düzene bağlı olarak toplamda yaklaşık 104 tuşa sahiptir. Tariflenen klavyede konumlandırılan sol el ile Mouse’ta konumlandırılan sağ el arasındaki dinlenme mesafesi ortalama 48-50 cm olması önerilir.

  • TKL / Tenkeyless / 80% Klavye

Numerik tuşsuz veya numpad olmayan klavye tipidir. Bu klavye tipinde, düzene bağlı olarak ortalama 88 tuş bulunmaktadır. Tariflenen klavyede konumlandırılan sol el ile Mouse’ta konumlandırılan sağ el arasındaki dinlenme mesafesi ortalama 40-42 cm olması önerilir.

Özellikle Mouse’u kullanmak için geniş bir alana ihtiyaç varsa veya daha küçük bir masada çalışmak zorunluysa, kullanışlı bir klavyedir.

  • %75 Formlu Klavye

Bu klavye, %80-Tenkeyless klavyedeki tuşlardan daha sıkışık ve bitişik tuşlara sahiptir. Ancak aşağı yukarı aynı işlevselliğe sahiptir.

Tariflenen klavyede konumlandırılan sol el ile Mouse’ta konumlandırılan sağ el arasındaki dinlenme mesafesi ortalama 35,5 cm – 37,5 cm olması önerilir.

  • %60 Formlu Klavye

Bu klavye tipinde, Enter tuşunun sağında kalan tüm fonksiyonel tuşlar kaldırılmıştır.

Kaldırılan tuşların fonksiyonları, özel kısa yol tuş kombinasyonları ile giderilir.

Bu klavyede yaklaşık 61 tuşa sahiptir.

Tarif edilen klavyede konumlandırılan sol el ile Mouse’ta konumlandırılan sağ el arasındaki dinlenme mesafesi ortalama 28 cm-30 cm olması önerilir.

  • % 40 ve % 5 Formlu Klavyeler de mevcut. Ancak bu yazımızda yer verilmemiştir.

3) Ön Kol Pronasyonu

Ön kol pronasyonu

Ön kol pronasyonu, ellerin avuç içi aşağıda olacak şekilde ön kol ve elin (baş parmak istikametine doğru-içe doğru döndürmek) döndürülmesi. Sürekli ön kol pronasyonu, yani avuç içlerinin devamlı aşağı bakacak şekilde çalışmak, ön kol kaslarına ve etraf dokularına sürekli baskı stresi ve kan dolaşımını azaltır. Böylece, ön kol ve bilek yorgunluğuna ve tekrarlanan zorlanma yaralanmalarına (“TZY”) yol açabilir. Araştırmalar, elin başparmak tarafının hafif bir şekilde yükseltilmesinin, önkol kasları üzerindeki baskıyı önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.

 

 

 

4) Bileklerin Ekstansiyonu

Bileklerin ekstansiyonu
Zemine/Masaya ‘’0’’ derece klavye

Bilek ekstansiyonu, bilekler yukarı ve geriye büküldüğünde meydana gelir ve parmaklar bilek ekleminden daha yükseğe çıkar. Bu duruş, ellerdeki kan dolaşımını büyük ölçüde azaltır ve bu da ağrıya, yorgunluğa ve uyuşmaya neden olur. Çoğu geleneksel klavye ve hatta birçok ergonomik klavyenin arka alt tarafında pozitif 10 derecelik bir eğim veya “açılan ayaklar” bulunur. Bu da aslında elleri daha da kötüleştirir. Klavyeler önden arkaya sıfır derecelik bir eğime sahip olmalı. Klavyenin eğimi, bilekleri düz konumda tutacak şekilde ayarlanmalıdır. Ayrıca, Mouse klavye ile aynı yükseklikte olacak şekilde yerleştirilmelidir. Böylece bilek, ön kol ve el eşit yükseklikte ve eşit düzlemde kalabilir. Bu duruşla, tüm tuşların bilek seviyesinin altında olması sağlanır.

Uygunsuz açılanmış bilek(üst) ve doğru bilek (alt) pozisyonu

 

5) Uzamış Klavye-Mouse (Fare) Erişim Mesafesi

Mouse ve klavyeyi kullanımı sırasında, ikisine de fazla uzanmaya gerek kalmayacak şekilde yerleştirilmeli. Klavye ne kadar genişse, fareyi vücuttan o kadar uzağa konumlandırmak gerekir. Bu da, özellikle 10 parmak klavye kullanımı sırasında, uzakta kalan mouse’a tekrarlayıcı şekilde ulaşmak gerektiğinde, ön kol ve omuz gereksiz yere zorlanır. Sağ kol, mouse’tan klavyeye – klavyeden mouse’a sürekli aktarımı sırasında bu mesafe artar ise, omuz ve boyun kaslarına binen yük ve tekrarlayıcı hareket stresi nedeniyle, pek çok kas eklem şikayetleri ortaya çıkar.

  • Klavye ile masanın kenarı arasında en az 10-15 cm boşluk olmalıdır. Böylece bilekleriniz yazarken masadan destek alabilir. Fare (Mouse), kabaca klavye ile aynı hizada olmalıdır.
  • Çoğu geleneksel ve hatta birçok ergonomik klavyede, klavyenin toplam genişliğini artıran numerik 10 tuş bulunur. Klavye mouse arası mesafeyi azaltmak için, klavyeden (numerik tuşsuz) bağımsız olarak, numerik tuşları ayrı bir ek klavye kullanılabilir.

  • Numerik tuşsuz veya numpad olmayan klavye, TKL / Tenkeyless / 80% klavye olarak bilinir.

  • Ayrıca Split Ergonomic Keyboard / Bölünmüş tip Ergonomik Klavye kullanımında da yine mouse-klavye mesafesi kısaltılabilir.

6) Yüksek Tuş Kuvveti ve Parmak Ucuna Binen Yük Etkisi

Çoğu geleneksel düşük bütçeli klavyeler, tuşlama sırasında yüksek Aktifleşme kuvvetine sahip tuşlara sahiptir. Klavyelerde yüksek dirençli tuşlar yani yüksek Aktifleşme kuvveti gerektiren tuşların kullanılması halinde parmakların daha fazla zorlanmasına ve yorulmasına neden olur. Sonuçta, her gün parmaklarınızın ucunda, binlerce gereksiz mikro etkiyle ” parmak ucu sert darbelere” maruz kalınır. Bu etkiler zamanla birikir ve çeşitli el, bilek ve ön kol kas sorunlarına neden olabilir.

Bu durum özellikle mekanik tuşlu klavye ve standart tuşlu (kauçuk tabanlı-membranlı) klavye ayırımında önemlidir.

Mekanik ve membran klavyeler: fark nedir?

  • Mekanik klavyeler, birbirinden bağımsız olarak duran tuşlarda yaylı bir mekanizma kullanılır. Bu mekanizmada basılan tuş, mekanik klavyelere özgü belirgin bir tıklama sesi çıkarır. Membran klavyeler ise, küçük elektrik kontaklarına bağlanmış olan her tuşa basıldığında aşağı itilen kauçuk kubbeler kullanır. Dolayısıyla daha sessizdirler.
  • Mekanik Klavyeler, gerçek fiziksel düğmeler içeren klavyelerdir. Herhangi bir tuşa bastığınızda direkt olarak düğmeyi ittirmiş olursunuz.
  • Membran klavyelerde ise yüzeyde bir tuş bulunur ve bu tuşa bastığınızda bir membranı/zarı ittirmiş olursunuz.
  • Membran klavye tasarımında çok esnek olan 3 farklı katman kullanır. İlk katmana üst membran katmanı denir, üst kısmın altında iletken bir katman vardır. Tuşa basıldığında, deliklerden oluşan ikinci tabakadan geçerek her tuşun altında bulunan basınç yastıklarının geçmesine ve alt membran tabakasının üzerindeki iletken izler ile temas etmesine izin verir.
  • Membran klavyelerin ortalama tuş ömrü 10-20 milyon aralığında iken, mekanik klavye de bu oran 50-60 milyona kadar çıkmaktadır. Kullanım ömrü açısından mekanik klavyeleri seçmek daha mantıklı olur.
  • Membran Klavyeler, nispeten daha sessizdir. Yüksek hızda herhangi bir klavyede yazı yazmak yüksek sese neden olabilir. Bu nedenle, Membran klavyede tuşlama ses seviyesi mekanik klavyelerden daha iyi bir üne sahiptir.
  • Mekanik klavyenin ses seviyesi, klavyede bulunan switch’e (şalter) bağlıdır. Bu yüzden mekanik klavye, kullanılacağı ortama göre seçilmesi daha uygun olacaktır. Çünkü bazı çalışanlar, mekanik klavyenin çıkardığı daktilo benzeri sesten hoşlanırken bazı insanlar için çekilmez olabilir.
  • Membran klavyelerde, tuşlayarak veri girişi sırasındaki tuşların basım tepkime süresi daha yavaştır. Bu nedenle kullanıcılar, veriyi tam girebilmek için tuşları sonunda kadar ittirmek için daha sert tuşlama ihtiyacı hisseder. Dolayısıyla, parmak uçlarına binen tekrarlayıcı darbe şiddeti artacaktır.
  • Mekanik klavyelerdeki tuşların basım tepkime süresi oldukça hızlıdır. Bu sayede, mekanik klavyelerde, tuşlama sırasında daha az kuvvet gerekir. Hatta tuşa sonuna kadar basmaya gerek bile kalmaz. Ancak bu da klavyeyi daha duyarlı hale getirdiği için sık sık yanlış yazmaya neden olabilir.

Mekanik klavye tuşlarında, switch (şalter) olarak adlandırılan anahtarların yapısında, iki önemli kıstas bulunur. Bunlar, aktifleşme noktası ve aktifleşme kuvveti olarak bilinir.

Aktifleşme noktası; klavyede tuşa basma sırasında sinyalin bilgisayara gönderildiği noktadır. Aktifleşme kuvveti; tuşa basış sırasında aktifleşme noktasına gelene kadar gereken tuş basımı ağırlık kuvveti olarak özetlenebilir. Bu da cN yani Centi Newton olarak belirtilir. 1 cN, 1,2 gram’a denk geldiği için, 1 cN kuvvet için takribi 1 gram ağırlık gerekli diyebiliriz.

Bu durum, mekanik klavyeleri klasik klavyelerden ayıran özelliklerdir. Çünkü normal kauçuk tabanlı (membran) klavyelerde tuş sinyali sadece tuşun sonuna kadar basıldığında bilgisayara iletirken mekanik klavyelerde tuşların yaylanma, geri tepme, direnç gösterme gibi oranlara göre iletilir. Bu bağlamda, mekanik klavyelerin tuş dirençleri ve yayları opsiyonel olarak değiştirilebilir olduğundan, membran klavyelere göre daha ergonomik hale getirilebilirler. Bunlar, çalışanın günlük rutin klavye kullanımı sırasında, klavye seçiminde dikkat edilmesi gereken oranlardır.

Yapılan araştırmalara göre:

  • Klavye kullanıcılarının ön kol ve parmak tendonlarına (bağlarına), kaslarına binen biyomekanik yükleri en aza indirmek için, < 47 cN’dan daha az aktifleşme kuvveti sahip tuşların kullanılması gerektiğini göstermektedir.

Ayrıca klavye kullanımı sırasında çalışanlar, mümkün olduğunca parmaklarıyla tuşlara uzun süre basılı tutulmaması konusunda bilgi verilmelidir. Bu uzamış tuşa basma süresi kaslara ve bağlara tekrarlayıcı ek yük stresine neden olacaktır. Genel öneri olarak yazım sırasında tuşlara hafifçe basılmalı, sert darbelerden veya uzun süre basılı tutmadan kaçınılmalı. Omuzlar, kollar, eller ve parmaklar gevşek tutulmalı.

7) Yüksek tuşlama sesi ve gürültü

Aktif Gürültü Önleme (ANC) özellikli kulaklık

Klavye tuş tipi seçiminde gözetilmesi gereken bir diğer konu, klavye tuşlarından kaynaklanan gürültüdür. Çoğunlukla bireysel kullanımda, klavye tuşlaması sırasında yayılan gürültüyü pek çok kişinin göz ardı edeceği seviyede. Fakat ofis gibi toplu, kalabalık alanlarda klavye kullanımı sırasında çalışanlar arka planda rahatsız edici düzeyde klavye tuş gürültüsüne maruz kalabilirler.

Genel olarak, mekanik klavyelerle yazarken oluşan ortalama gürültü 50 ila 60 desibel (dB) arasındadır. En gürültülü mekanik klavyelerde, agresif tuşlama sırasındaki gürültü ortalama 78 dB veya daha fazlasına ulaşabilir.

Membran klavye tuşlarından çıkan gürültü, ortalama 40 ila 50 dB olma eğilimindedir. Ancak agresif ve seri tuşlama sırasında, ortalama 72 dB’ye kadar ulaşabilir.

Bunu bir perspektife koymak gerekirse, normal konuşma sesi 60 ila 70 dB arasında değişirken, elektrikli süpürgeler yaklaşık 75 dB’dir. Bu da agresif ve sert tuşlama alışkanlığına sahip olan çalışanlar, elektrikli süpürgeler kadar yüksek gürültüye neden olabileceği anlamına gelir.

Bahsi geçen gürültü şiddetleri, çalışanın işitme sağlığı için zararlı olmasa da dikkat dağıtıcı ve sinir bozucu olduğundan, önlem alınması önemlidir.

Önlem için, ofis ortamında çalışanlar için Active Noise Cancelling (Aktif Gürültü Önleme (ANC)) özellikli kulaklık temin edilerek önüne geçilebilir. Aktif Gürültü Önleme (ANC) özellikli kulaklık, çevredeki-arka plandaki istenmeyen düşük frekanslı gürültüleri elektronik bir devre kullanılarak azaltır. Bu özellik, tercihe göre açabilir veya kapatabilir.

8) Tekrarlayıcı Hareketler

Klavye kullanımı sırasında işin yüküne göre parmak, el, bilek, ön kol ve omuzda tekrarlayıcı iş stresine bağlı, çalışanda kas eklem sağlığını zorlayıcı etkiye neden olur. Aynı hareketler tekrar tekrar yapıldığında yaralanmalar meydana gelebilir. Klavyede çalışmak, günde binlerce parmak hareketi gerektirir. Bu tür tekrarlayıcı hareketlerde yaygın olarak el, kol ve omuz yumuşak dokularında çeşitli sağlık sorunlarına neden olur. Parmaklardan omuzlara kadar gerginliğe neden olabilir. Önerilen “çözümler” arasında, yavaşlayarak yazmak, gerekli tuş vuruş sayısını azaltmak, tuşlara basma kuvvetini azaltmak veya tekrarlayan görevi gerçekleştirmek için harcanan süreyi kısaltmak, çalışma süreleri sırasında sık sık mola vermek gerek.

9) Mekanik Stres ve Gerilimler

Mekanik gerilimler, el bileklerinde klavyenin keskin kenarları gibi dış yüzeylerden gelen basınçtan kaynaklanan temas stresleridir. Bu temas stresi ve basınç, yumuşak dokuya ait hücrelerin etrafındaki kan ve lenf akışını engelleyerek sinirlerin ve tendonların/bağ dokularının işlevini ve sağlığını etkileyebilir. Ergonomistler genellikle, özellikle bilekler ve dirsekler gibi hassas alanlarla temas eden sert yüzeylerin yuvarlatılmasını veya yumuşatılmasını önerir. Klavyenin ve Mouse’un ön tarafına, operatörün/çalışanın bileklerini dayayabileceği özel destekler konulmalıdır. Ancak, Klavye kullanılırken bilekler veya eller bilek desteğine dayandırılmamalıdır. Bilek destekleri sadece yazı arası molalarda destek vermesi amacıyla tasarlanmıştır.

 

10) Karpal Tünel Sendromu (el bileğinde sinir sıkışması)

Bu yaralanma bilgisayar kullanıcıları arasında yaygındır. Bilek yumuşak dokularına ve bilekteki ana sinire tekrarlayıcı şekilde stres uygulandığında olur.

Haftada en az 20 saat bilgisayar-klavye kullanımı gerektiren müşteri hizmetleri operatörleri, grafikerler, mühendisler ve gazeteci gibi meslek mensubu çalışanları kapsayan araştırmaya göre karpal tünel sendromu riskinin yüksek olduğunu bulunmuştur. El bileğinde sinir sıkışması ve sinir iletim hasarı ile haftada 28 saatten fazla klavye kullanımına bağlı karpal tünel sendromu riskine yönelik bir eşik etkisi

Buna göre, klavye kullanımına bağlı Karpal tünel sendromunu önlemek için bilek ve önkol yumuşak bir yüzey üzerinde düz durması gerekir (Sandalye-masa kolçağı, jel tabanlı masa pedleri, klavye kolçağı vb.). Yumuşak bir bilek desteği, tuşlama arasında bileğin düzgün ve nötral pozisyonda durmasına yardımcı olacak. Kolları çalışma yüzeyinin keskin kenarlarına karşı koruyacaktır. Dirsekler hafifçe bükülü olmalı ve bilekler nötr bir pozisyonda durmasına izin verilmelidir.

11) Omuz Tendiniti veya Mouse (Fare) Omuzu

Tendinit, kasların kemiklere yapışmasını sağlayan ve tendon olarak isimlendirilen lifli dokuların iltihaplanması ve tahrişe uğramasıdır. Vücutta bulunan herhangi bir tendonda meydana gelebilir ancak sıklıkla omuz, diz, el bileği, dirsek ve ayak bileğinde görülür.

Bu, mouse yani farenin aşırı kullanımından kaynaklanan tekrarlayan zorlanma nedeniyle üst omuz ve boyun çevresinde özellikle gerginlik olduğunda kullanılan bir tanımdır. Bu durum, omuz ve boyun eklemlerinin içinden ve çevresinden geçen kasları ve tendonları etkiler. Bu, genellikle mouse ve klavye kullanıldığında dirseğinizi (kolçak vb.) desteklemeden, omuz üzerinden güç alarak dirsek ve /veya bileği asılı tutmaya bağlı gelişebilir.

 

 

12) Klavye Dirseği (Tenisçi dirseği)

Yoğun klavye kullanıcıları arasında yaygın olan başka bir tendinit türü de tenisçi dirseğidir. Genellikle, raketle topa vurarak kollarda ve bileklerde yüksek kuvvet uygulayan sporcular için adlandırılmış bir hastalıktır. Ancak sporcu olmayan kişilerde de tenisçi dirseği olabilir. Özellikle klavye kullanımı sırasında bileğin ve ön kolun tekrarlayan hareketleri nedeniyle dirsekteki tendonlar tahriş olduğunda ortaya çıkar.

Özellikle mouse (fare) kullanılan elde 3. (üçüncü) parmak ile yapılan devamlı, tekrarlayıcı ve zorlayıcı hareketleri sırasında, örneğin fare (mouse) orta tekerleğinin yukarı ve aşağı hareketi sırasında dirseğin dış kısmında ağrı ve hassasiyet ortaya çıkar. Bu durumu simüle etmek için bir elinizle karşı dirseğinize ait dirsek dış çıkıntısına dokunurken, dokunduğunuz dirsekteki elin 3. (üçüncü) parmağını hızlı şekilde yukarı ve aşağıya oynatın. Tahriş olan tendonu bu şekilde hissedebilirsiniz.

Klavye Tenisçi dirseğini önlemenin önemli bir yolu, gün boyunca düzenli ve sık sık esneme yapmaktır. En basit egzersiz örneğinde, kol öne doğru uzatılır. Ardından parmaklar aşağıyı gösterecek şekilde el sırtı çok hafifçe duvara bastırılır.

13) Kübital Tünel Sendromu

Yine özellikle masa başında çalışılan işlerde, uygunsuz pozisyonda yoğun klavye-mouse kullanımına bağlı sıklıkla görülen yaygın bir hastalıktır. Tıpkı Karpal Tünel Sendromu gibi, Kübital Tünel Sendromu da bir sinir sıkışması bozukluğudur. Dışarıdan, dirseğe gelen tekrarlayıcı basıya bağlı oluşan bir sinir sıkışmasıdır. Dirseğin arka kısmında yer alan bir kanaldan ulnar sinir adı verilen bir sinir geçmektedir. Masa başı uygunsuz çalışma şartları, pozisyonu ve aktiviteleri nedeniyle dirseği uzun süre bükülü durumda tutan kişilerde bu sinir, dirsek kanalında (Kübital Tünel) basıya uğrar. Eğer bu durum uzun süre devam ederse zamanla sinirde kalıcı zedelenme meydana gelir. Özellikle elin dördüncü yani yüzük parmağı ve beşinci parmağı olan serçe parmakta ağrı, uyuşma gibi şikayetlerle kendini belli eder.

Klavyede yazı yazarken, gövdeyle (göğüs/göbek) masaya neredeyse bitişik olacak şekilde yakınlaşılması halinde, dirseklerde 90 dereceden daha az açılı bir bükülme olacaktır. Normalde klavye başında dirsek iç açısı 90-120 derece arasında olmalı. Dirsek içi bükülme mesafesi azaldıkça ve uzun süre bu pozisyonda yazı yazılması halinde ulnar sinir sıkışıklığı artacaktır. Ayrıca oturulan sandalye masa yüksekliğine göre alçakta kalıyorsa, dirsek içleri yine 90 dereceden daha az bir açıyla bükülecektir. Sandalye yüksekliği, klavyedeki tuşlara basarken, dirseklerle 90 derece ve masadan 2 cm yükseklikte olacak şekilde ayarlanmalı. Klavye ile masanın kenarı arasında en az 10-15 cm boşluk olmalıdır. Böylece gövdeniz masaya yaklaşsa bile dirsek içi çok bükülmeyecektir.

Hepimizin bildiği gibi bilgisayar ve bağlı birimlerini yönlendirmek için klavye ve mouse´a ihtiyacımız var. Bu nedenle ergonomik kullanım açısından insana en yakın olması gereken bu araçları doğru kullanmak çok önemli. Buna göre iş istasyonunuzun/Ofisinizin/Home Office’inizin çalışma masasını donatırken sahip olduğunuz klavye seçeneklerini anlamak çok önemlidir. Çok çeşitli ergonomik klavyeler vardır ve her tasarım karpal tünel sendromu gibi durumları hafifletmek veya önlemek için özel avantajlar sunar. Dolayısıyla çok sık klavye kullanan profesyonel klavye kullanıcıları, ergonomik klavye kullanmalıdır. Aşağıda, iş istasyonu için çalışma becerileri iyileştirmek üzere bir klavye seçerken kullanabilecek bazı seçeneklerin tarifi bulunmaktadır.

Kullanıma göre Klavye Çeşitleri

Normal Klavye

  • Ev, ofis ve okullarda kullanılan en yaygın klavye türüdür. Bu klavyede harfler, rakamlar, semboller ve fonksiyon tuşları yer alır. Boyut olarak laptop klavyesinden daha büyüktür ve sağ tarafında hesap makinesine benzer rakamlar (Numerik) düzeneği bulunur.

  • Standart bir klavyeyi kullanırken tüm tuşlara ulaşabilmek için bilekleri yukarı doğru kaldırmak gerekebilir. Sadece klavyenin arkasındaki ayaklıkları açmak da bu durum için bir çözüm sunmaz. Aksine eğer yanlış pozisyonda oturuluyorsa, bileklerin yapacağı açı daha da artmış olacaktır.
  • Eğer klavye, fare ve çalışma alanı fazla yüksek veya fazla alçak olursa omuzlar, kollar ve bilekler uygunsuz pozisyonda olacaktır. Bu tip pozisyonlarda uzun süre çalışmak bilek, el ve omuz ağrılarına neden olabilir. Ergonomik oturma pozisyonunu korumak için, sandalyenin ve çalışma alanının yüksekliği doğru şekilde ayarlanmalı.

Laptop Klavyesi

  • Laptop klavyesi olarak adlandırılan bu klavye türü, normal klavyeden biraz daha küçüktür. Bu klavyelerin sağ tarafında normal klavyede yer alan hesap makinesi benzeri rakamlar bulunmaz.
  • Genellikle normal klavyelerden daha ufak olan dizüstü bilgisayar klavyeleri de kullanıcıların rahatsız pozisyonlarda oturmasına neden olur.
  • Dirsekler, klavyeyle neredeyse aynı yükseklikte olmalı ve vücuttan klavyeye doğru yatay-düz bir çizgi şeklinde uzanmalı. En önemlisi de, klavyeyi kullanırken bileklerin aşağı veya yukarı doğru esnemek zorunda kalmadığından emin olunmalı.

Multimedya Klavye

  • Adında da anlaşılacağı üzere bu klavyenin üzerinde ekstra olarak multimedya tuşları bulunur.

  • Normal klavyeden farklı olarak Multimedya klavyelerde, ses açma/kısma/kapama, ekran parlaklığı açma/kısma, bilgisayarı açma/kapatma, şarkıyı ileri/geri alma gibi tuşlar yer alır.

Oyun Klavyesi

  • Oyun klavyesi, oyun severler için maksimum kontrol için geliştirilmiştir. Oyun klavyesi üzerinde yer alan ekstra tuşlara programlar sayesinde makro görevler atanabilmektedir.

  • Belirli oyun tarzları için optimize edilmiştir. Bu klavye çeşidi, duyarlılık ve dayanıklılık standartlarını yerine getirmek için üretilmiştir.

Ergonomik Klavyeler

Ergonomik klavyeler, temel olarak normal bir klavyeyle aynı amaca hizmet eder. Temel fark, ergonomik seçeneğin daha rahat bir yazma deneyimi yaratmak için bilekler, eller veya parmaklar için farklı seviyelerde destek sağlamasıdır. Elleri ve bilekleri doğal bir pozisyonda tutmak, gerginliği ve kas hasarını sınırlamak için tasarlanmıştır.

Çoğu ergonomik klavyenin iki geniş kategorisi vardır. İlki, daha doğal bilek konumlandırma için tuşları ikiye bölen ayrık tasarımlı klavyelerdir. Bu bölünmüş klavyeler, tamamen ayrılabilir iki parçaya veya hala bölünmüş ama yine de tek bir üniteye sahip tuşlar olarak da kullanılabilir.

İkinci tip, el ve parmak hareketini ideal olarak azaltan kavisli, dışbükey bir tasarıma sahip olduğu dışbükey klavyelerdir.

Split Ergonomic Keyboard / Bölünmüş Ergonomik Klavye

Ergonomik bir klavyenin birincil avantajı, kullanıcının geleneksel bir klavyeden daha doğal bir el ve kol pozisyonu korumasına olanak sağlaması ve böylece tekrarlayan stres yaralanmaları azaltmasıdır. En yaygın ergonomik klavye türlerinden biri, split klavyedir. Bu tasarım, geleneksel QWERTY mizanpajını ortadan böler ve klavyenin her bir ünitesini belli bir açıda tutar. Geleneksel bir klavyeyi kullanırken, elleri içeri çekmeye zorlar ve bilekleri tuşların açısına göre bükmek için zorlarken, bu klavye tasarımında bilekleri dik tutar ve kollar için çok daha doğal bir açı sunar.

Bölünmüş klavyelerin yaygın ve rahat olmasının birincil nedeni, bu klavyenin kullanımıyla ergonomistlerin ‘’ulnar sapma-ulnar deviasyon’’ dediği pozisyonu azaltmasıdır.

  • Elleriniz standart bir klavyenin ana tuşlarına koymayı deneyin. Örneğin, Q klavyeniz var ise her iki el ile aynı anda olmak üzere sol el parmaklarıyla aynı anda A S D F tuşlarına, sağ el parmaklarıyla aynı anda J K L Ş tuşları hizasına getirin, tuşlamaya çalışın. Bileklerinizin nasıl dışa doğru bükülmeye zorlandığını görebilirsiniz.

Ulnar deviasyon-Ulnar sapma denilen el hareketi, el bileğinin serçe parmak istikametine doğru, yani dışa doğru bükülmesiyle meydana gelir ve bu da el bileğindeki karpal tünelin daralmasına neden olur. Karpal tünel daraldığında kan akışını azaltır, kasları zorlar ve median sinire (avuç içinin ortasında geçen orta sinir) baskı uygular. Böylece klavyenin kullanım sıklığına göre, yeni bir karpal tünel hastalığını gelişmesini veya var olan karpal tünel hastalığın ilerleyişini arttırır veya tedavisini aksatır.

Karpal tünel basıncındaki bu artışlara, nötr olmayan yani doğal olmayan el duruşları ve kavrama kuvvetleri neden olur. Karpal tünel basıncı bilek duruşu, önkol duruşu, parmak duruşu ve parmak ucu kuvvetinden (klavye tuşlarına basma sıklığı, klavye tuşlarının parmak ucuna direnci vb.) etkilenir. Spesifik olarak karpal tünel basıncı, özellikle bilek ekstansiyondayken, ön kol pronasyon yaparken (kolunuzu ileriye doğru uzatın, baş parmak ile onaylama hareketi yapın, bu hareketi bozmadan baş parmak zemine bakacak şekilde bileğinizi döndürünüz) ve el bileğinin nötrden yani doğal duruştan sapması ile artar.

Karpal Tünel Sendromuna (yani el bileğinde sinir sıkışması) yönelik ufak bir hatırlatma:

  • İnsan ve hayvan çalışmalarına dayalı olarak, karpal tünel sendromunun gelişmesi veya şiddetlenmesi için kabaca anlatmak gerekirse, karpal tünel içindeki basıncının sürekli olarak artmasına bağlı gelişir. Median sinir el bileğinden ele doğru ilerlerken el bileği kanalından (karpal tünel) geçer. Sinirde sıkışma bu tünel içinde olur. Karpal tünel içinde basıncı arttıracak herhangi bir neden median siniri bası altında bırakarak karpal tünel sendromu belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açacaktır.

Tasarım olarak bölünmüş bir klavye ile, klavyeyi iki ana modüle ayrılabilir ve her iki parçayı da omuz genişliğine yakın olacak şekilde hareket ettirip sırlanabilir. Klavye modülleri (ikiye ayrılmış klavye) ve klavye tuşların sırası omuz genişliğinde olduğunda, masa başı doğal duruşu sağlanmış olup, ulnar sapmaya neden olmaz. El bileği, dirsek ile aynı hizada düz bir çizgi halinde durmuş olacaktır. Ayrıca her iki el ile klavyede yazarken, sağ eli devamlı ve tekrarlayıcı şekilde mouse’tan klavyeye aktarma sıklığını düşürecektir. Böylece omuza, dirseğe ve boyun kaslarına binen tekrarlayıcı hareket streslerini azaltmış olursunuz.

Bölünmüş klavyelerin ergonomik açıdan uygun olmasının bir başka nedeni de ergonomistlerin önkol pronasyonu dediği pozisyonu kısıtlamasıdır. Geleneksel, standart bir klavye zemine göre düzdür, bu nedenle üzerinde yazı yazmak, tuşlara basmak için önkol ve bilekleri pronasyona sokar yani için avuç içlerinin yüzleri aşağı doğru dönmesini gerektirir. Sürekli ön kol pronasyonu, ön kol kasları ve çevresindeki dokular üzerindeki baskıyı artırarak kan dolaşımını azaltarak yorgunluğa ve yaralanmaya neden olabilir. Bölünmüş klavye tipiyle yazı yazarken her iki elin avuç içlerine çadır etkisi yaratarak ön kol pronasyonunu azaltır. Böylece tuşlayarak yazarken her iki elin baş parmak tarafını yukarıya bakacak şekilde meyleder.

Bilindiği gibi son yılların profesyonel mesleklerinden biri de e-spor artık yaygın bir iş faaliyetidir. Elektronik spor (e-spor), sanal ortamda genellikle video oyunu ile yapılan müsabakalarda verilen isimdir. Oyunlar, genellikle bir ödül karşılığında profesyonel oyuncular tarafından profesyonel organizasyonlar ile düzenlendiğinde bu ismi alır. Tam boyutlu geleneksel klavyeler, oyuncuları fareyi kavramak için klavyenin etrafına uzanmaya zorlar. Bu duruş oyuncunun bileğine, dirseğine ve omzuna aşırı baskı ve yoğun miktarda gerilim ve zorlayıcı kuvvet uygular. Ancak bölünmüş ergonomik klavye ile oyuncular sadece kullanmak zorunda kaldıkları tuşları masada bırakarak klavyenin diğer parçasını kaldırabilirler ve böylece daha fazla fare (mouse) alanı oluşturmak mümkün olacaktır.

Bölünmüş klavyeler, iş istasyonunda daha rahat duruş konumları oluşturulmasına olanak sağlar. Klavyenin kenarları arasına bir sayısal tuş takımı, tablet veya not defteri ekleyerek, çalışma alanı tamamen özelleştirebilir ve ekstra masa alanı yaratabilirsiniz.

The Arc keyboard/Kavisli-Dışbükey Klavye

Klavyenin merkezi, masadan dış kenarlardan başlayarak daha yüksekte

kalacak şekilde ortadan kavislidir. Yine bu klavye tipi ile ulnar sapma ve ön kol pronasyonu gibi ergonomik uygunsuzluklar giderilmek üzere tasarlanmıştır.

 

 

 

 

 

Ayarlanabilir Klavye Tepsisi

Standart klavye kullanımı gerektiren durumlarda, çalışanın iş istasyonundaki ergonomik klavye kullanımını sağlamak üzere seçilebilecek iyi bir alternatifidir. Klavye ve fareyi masa üstünden alarak daha büyük masa üstü çalışma alanı yaratır. Klavye tepsisi, kullanıcıya ergonomik bir pozisyonda oturmasını sağlar. El, bilek, ön kol ve omuza istenilen ergonomik açı verilir ve kas/tendon/bağlara binen yük hafifletilir. Yüksekliği ve eğimi ayarlanabilen kaliteli ergonomik klavye destekleri yalnızca el ve bileklerin rahat etmesini sağlamakla kalmaz, ayak ve bacakların da rahat etmesine yardımcı olurlar. Eğer masanın veya sandalyenin yüksekliğini ayarlama şansı bulunmuyorsa, bu gibi ürünlere yönelinebilir.

İyi bir klavye tasarımı için klavyenin ergonomik olması, verimlilik ve hızlı yazma unsurlarından önce gelmektedir. Klavye üzerinde tuşlar nasıl tasarlanırsa tasarlansın, klavyenin boyutu nasıl şekillendirilirse şekillendirilsin, klavyede en çok yapılan şey ‘tuşlara basma eylemi’dir. Bu eylemi yaparken parmaklar sayısız kere klavyenin üzerinde yolculuk eder. Ergonominin önemi bu safhada ortaya çıkmaktadır. Parmaklarla tuşlar arasında yapılan bu yolculuğun mesafesinin düşürülmesi ile ergonomik klavye sağlanmış olur. Bu bağlamda, Klavye kullanımındaki verimlilik ve ergonomik koşullarından birisi de harf dizilimine göre doğru klavye seçimi yapmak.

Dünya çapında kullanılan klavyeler farklı şekillerde gruplandırılır ancak en yaygın yöntem, tuş düzenlerine göre yapılan gruplandırmadır. Tuş düzenlerine göre gruplandırılan klavyeler, tuşların klavye üzerindeki yerleşim yerlerine göre adlandırılır. Farklı dillere özgü beş farklı klavye bulunmaktadır. Bu klavyelerin ortak özelliği, Latin harflerine dilin özelliğine göre eklenen harf tuşlarının bulunmasıdır. Bu gruptaki klavyeler; QWERTY, QWERTZ, AZERTY, DVORAK ve F klavyedir.

Q Klavye (QWERTY)

1996 yılında Uluslararası Standart Klavye olarak kabul edilen QWERTY klavye, adını klavyenin üst sırasının solunda bulunan ilk altı harf tuşundan alır. Q klavye olarak da bilinen QWERTY klavyenin harf düzeni daktilo makinesine dayanır. Söz konusu klavye, İngiliz alfabesi esas alınarak daktilo için düzenlenmiş ve tasarlanmış bir klavye mizanpajıdır.

F Klavye

F klavye ismini klavyenin üst sırasının en solunda bulunan ilk harften almaktadır. F klavye dizilimi günümüzde standart Türk klavyesi olarak da anılmaktadır.

F klavyenin mucidi olarak İhsan Sıtkı Yener isminden bahsedilebilir. İhsan Sıtkı Yener, F klavye çalışmalarına 1945 yılında başlamış ve 20 Ekim 1955 tarihinde Standart Türk Klavyesini sonuçlandırmıştır. F klavye geçirmiş olduğu 10 yıllık süreç içerisinde yaklaşık 30.000 kelime ve 185.000 harfin incelemesiyle oluşturulmuştur.

Türk Standartları Enstitüsü 1991 yılında yaptığı yeni düzenleme ile F klavyenin mecburi hale getirilmesi ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’na öneri de bulunmuştur. Türk Standartları Klavye temel düzeninin tasarımı esnasında, Türkçe kelimelerdeki harflerin kullanılma sıklıkları, ünlü ve ünsüz ses durumları, kelime yapısı, parmakların kuvvet ve işlevsellikleri gibi faktörleri dikkate almıştır.

Bu tasarım sonucunda, iki elin parmaklarının sırayla kullanılabilmesi için ünlü harflerin tamamı ve seyrek kullanılan ünsüz harfler (Ğ, J vb.) klavyenin sol tarafında yer alırken, sık kullanılan ünsüz harfler (K, L, M vb.) sağ tarafta konumlandırılmıştır.

İki ele düşen yük oranı, sağ el yüzde 51,037 ve sol el yüzde 48,963’dür. Parmaklara düşen yük oranlarına bakıldığında ise işaret parmakları (yüzde 51,2), orta parmaklar (yüzde 23,4), yüzük parmakları (yüzde 16,6) ve küçük parmaklar (yüzde8,8) şeklinde bir sıralama ortaya çıkmaktadır.

Standart Türk Klavyesi olan F klavye Milli Eğitim Bakanlığı’nın 31.03.2003 tarih ve 996 sayılı genelge ile zorunlu hale getirilmiştir.

F tipi klavye, QWERTY ve diğer muadil klavyelere göre ergonomik açıdan en verimli klavye dizilimine sahip tek klavye olduğu bilinmektedir. Kullanılan diğer klavye dizilimleri (QWERTY, QWERTZ, AZERTY, DVORAK) insanın fiziksel özelliklerini karşılayamamasından dolayı, İhsan Sıtkı Yener’in uzun çalışmaları sonucu ortaya konulan Standart Türk Klavyesi (F klavye) ergonomik açıdan şu üstün özelliklere sahiptir:

Yoğunluk:

Parmaklar üst sıraya göre alt sıraya daha rahat ulaştığından, yoğunluğu çok olan harfler temel sıra, üst sıra ve alt sıra biçiminde dizilmiştir.

Türkçe sözcük yazımındaki bir sesli, bir sessiz bağlantısı göz önünde tutularak her iki elin parmaklarının birbiri arkasına sıra ile kullanılması fırsatını vermek için bütün sesliler bir elde toplanmıştır. Az geçen sessizler de sol ele alınmıştır.

Yaklaşık 30.000 Türkçe sözün ölçü alındığı bir değerlendirmede “a” harfi 26.323, “e” harfi16.308, “k” harfi 13.542, “m” harfi 11.263 kez geçmekteydi ve bu harfler F klavyede en uygun yerlere sıralanmıştı. Q klavyede ise tam tersi bir durum söz konusu olup 30.000 sözcükte sadece 125 defa geçen ve en az kullanılan harf olan “j” harfi klavyenin ortasına konulmuştur.

Güç:

Sağ el, sol ele oranla daha güçlü olduğundan en çok kullanılan sessiz harfler sağ ele gelecek şekilde sıralanmıştır. İşaret parmağı, serçe parmağına göre daha güçlü olduğundan sık kullanılan harfler işaret parmağından serçe parmağa doğru sıralanmıştır.

Ağırlık:

Parmaklara düşen yük oranları, parmakların fiziki güçleri ve hareket yetenekleri göz önünde tutularak düzenlenmiştir. Serçe ve yüzük parmakları elimizin en “fonksiyonel olmayan” parmakları olmasına karşın Türkçe’de en fazla kullanılan harflerden biri olan “a” harfi elin sol serçe parmağına denk gelir. Yine Q klavye için Türkçe’de en az kullanılan harflerden biri olan “j” harfi en aktif parmak olan sağ işaret parmağına denk gelmektedir. Bunun gibi bin bir dezavantaj sayılabilir. Türkçe’de birçok sözcük Q klavye için en pasif parmaklara dağılır.

Verimlilik:

F klavyedeki verim artışı %60’dır. Yapılan bir araştırmaya göre; F klavyeyi 10 parmak yazan bir çalışan ile Q Klavyeyi 10 parmak yazan Amerikalılara aynı İngilizce metin verildiğinde, Amerikalılar dakikada 32-35 sözcük yazarken; Türklerin 72 sözcük yazdıkları görülmüştür. Bu da F klavyeyi, sadece Türkçe klavye olduğu için değil, bilimsel bir klavye olduğu için tercih edilmeli gerçeğini ortaya koymaktadır. Türk dilinin fonetik özelliğine dayanarak, on parmakla yazma yöntemi için çok verimli bir standart Türk klavyesi var olduğu halde, Q (QWERTY) klavyeyi dünya standardı zanneden kullanıcılar, bilgisayar kullanımındaki verimsizliğin en büyük etkeni olmaktadır.

Hız:

F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye olduğundan Türkçe bir metni yazmak, Q (QWERTY) klavyede yazmaktan daha kısa sürer. Yapılan testlerde Türkçe’de çok kullanılan harflerin F klavyede kolay yerlerde olduğu kanıtlanmıştır. Q klavyede “ş, i, ğ” gibi harfler ulaşılması zor yerlerdedir. Ayrıca Türkçe’de çok kullanılan “de” gibi ekleri yazmak için Q klavyede orta parmakla ilk önce “d” harfine daha sonra yeniden “e” harfine basılması gerekmektedir.

Tüm bu özellikler toplamına bakıldığında, F klavye, Q (QWERTY) klavyeye oranla her anlamda daha ergonomiktir. Çünkü harflerin bulundukları yerleşkeler Q klavyeye göre daha uygundur. Harfler en az kas gücü gerektirecek şekilde yerleştirilmiştir. Bu bağlamda, Türkçe karakter ile yazım işi yapılan özel kuruluşlarda ağırlıklı F klavye ile çalışılması ergonomik yönden daha verimli ve çalışan sağlığı için daha uygundur.

Tümüyle dilimize uygun, rahat, kolay bir yazma rahatlığı getiren, insan faktörü mühendisliğinin bu özelliklerden dolayı tasarlayıp üretilen F klavyenin, bugün kullanım oranının azlığı şaşırtıcı ve bir o kadar üzücü bir durumdur.

Daha önceleri yasal prosedürler ile zorunlu hale getirilen F klavye, ülkemizin geleceği adına gerçek anlamda zorunlu kılınmalı ve F klavyenin, diğer klavyelerden üstünlükleri ortaya konulmalıdır. Dünyada var olan ve Q klavye etkisi olarak adlandırılan Q klavye kullanma hevesi ve ülkemizde yapılan Q klavye dayatmalarından vazgeçilerek F klavye kullanımına geçilmelidir.

Sonuç olarak

İnsan odaklı bir yaklaşımla tasarlanan ergonomik ürünleri kullanmak, duruşunuzu iyileştirebilir, konfor düzeyini artırır, kas zorlanmalarını azaltır ve iş istasyonlarında daha sağlıklı ve konforlu olmanızı sağlar. Ergonomik fare ve klavyeler sayesinde ellerinizin, bileklerinizin ve kollarınızın daha doğal ve nötr bir pozisyonda durmasını sağlar. Dolayısıyla da tüm üst vücudunuzun mesai saatlerinde rahatlamasına yardımcı olur. Daha doğal bir postür, kas aktivitesinde ölçülebilir düzeyde azalmaya yol açar; yani vücudunuzun daha az gerilmesini sağlarken aynı zamanda üretken ve verimli bir şekilde çalışabilirsiniz.

***

Referanslar:

  • F Klavye ile Q Klavyenin Ergonomik Açıdan Karşılaştırılması ve Erzurum Adliyesi Uygulama ( Yrd. Doç. Dr. Dilşad GÜZEL – Kadir DELİGÖZ) https://www.researchgate.net/publication/326127186_F_KLAVYE_ILE_Q_KLAVYENIN_ERGONOMIK_ACIDAN_KARSILASTIRILMASI_VE_ERZURUM_ADLIYESI_UYGULAMA
  • İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Ofis Çalışma Kuralları – 1 İş Sağlığı ve Güvenliği (02.03.2018) https://mines.itu.edu.tr/docs/librariesprovider42/default-document-library/ofis-ergonomisi.pdf?sfvrsn=ca3eb22f_0
  • Hareketsiz Ofis Hayatı Sağlığımızı Olumsuz Etkiliyor -Bayındır Sağlık Grubu: https://www.bayindirhastanesi.com.tr
  • Ergonomik Kullanım Klavye ve Mouse: https://kobitek.com/ergonomik_kullanim_klavye_ve_mouse
  • Elektronik spor: https://tr.wikipedia.org/wiki/Elektronik_spor
  • https://kinesis-ergo.com/split-keyboards/
  • https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/001401397187793
  • https://hwp.com.tr/mekanik-klavye-anahtar-switch-131880
  • https://www.kulaklik.com/blog/151/anc-nedir-kulakliklarda-aktif-gurultu-onleme-ozelligi-ne-ise-yarar-151
  • Ergonomik Klavyenin Avantajları Nelerdir? https://tr.411answers.com/a/ergonomik-klavyenin-avantajlari-nelerdir.html
  • Klavye kullanırken bunlara dikkat edin: https://www.hurriyet.com.tr/klavye-kullanirken-bunlara-dikkat-edin-36231203
  • https://teloji.com/klavye-cesitleri-nelerdir-tum-klavye-cesitleri/
  • Tendinit nedir: https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kalsifik-tendinit-nedir
  • A Medical-Ergonomic Program for SymptomaticKeyboard/Mouse UsersMargit L. Bleecker, MD, PhD, Mark A. Celio, MA, and Sheryl K. Barnes, Mac, OTR/L
  • Ergonomik Klavyeler Gerçekten Fayda Sağlar Mı?: https://www.logitech.com/tr-tr/ergo/workstation-setup.html
  • Ergonomik Faktörlerin Çalışan Performansına Olan Etkileri; Hasan ÇİÇEK*1, Abdurrahman ÇAĞDAŞ*21Üsküdar Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü.
  • https://www.ctrl.blog/entry/keyboard-form-factor-guide.html
  • https://next.wooting.io/post/the-ultimate-guide-to-keyboard-layouts-and-form-factors
  • https://tiro.intersteno.org/2021/12/the-f-keyboard-the-history-and-contemporary-use-of-the-turkish-standard-keyboard-layout/
  • https://www.keyboardco.com/blog/index.php/page/2/
  • https://www.technopat.net/sosyal/konu/mekanik-membran-farki.1065343/
  • https://www.webtekno.com/mekanik-klavye-nedir-farklari-h97937.html
  • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nihal Özaras Kübital Tünel Sendromu nedir?

Site içeriklerimiz sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

1 Yorum

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*